METNİMİZİ ANLAYALIM (YUNUS EMRE – TİYATRO [249-256])
1. Hoca Ahmet Yesevi, Mevlânâ, Yunus Emre, Kaygusuz Abdal, Hacı Bayram Veli gibi şahsiyetlerin bu kadar çok
sevilmesinin gerekçelerinin ne olabileceğini okuduğunuz Yunus Emre adlı oyundan hareketle Yazınız..
Bu şahsiyetler, halkın anlayabileceği bir dille sevgi, hoşgörü ve birlik mesajları vermiştir. Yunus Emre'nin eserinde de bu değerler ön plandadır. İnsanlara Allah sevgisini ve insan sevgisini öğreterek toplumsal barışın sağlanmasına katkıda bulunmuşlardır.
2. Okuduğunuz Yunus Emre adlı oyuna göre toplumun barış ve huzur içinde yaşaması için insanlara düşen
görevler nelerdir? Yazınız.
Eser boyunca en çok üzerinde durulan kavramlardan biride sevgidir. İnsanların birbirine sevgiyle yaklaşması, hoşgörülü olması ve farklılıkları kabul etmesi, toplumsal barışın temel taşlarıdır. Aynı zamanda insanların dürüst ve samimi olması, güven ortamını oluşturur. Eserde, yalan söylemekten kaçınmanın ve içten olmanın toplumsal huzura katkı sağladığı belirtilir.
3. Türkler şair ruhlu bir millettir. Bu nedenle Türk insanının İslamiyet’i şiirler yoluyla öğrenebileceği hususu,
Yunus Emre gibi gönül insanları tarafından her zaman ön planda tutulmuştur. Okuduğunuz metinden bu
durumu örnekleyen dizeleri belirleyiniz. Bu dizeler metnin anlatımına nasıl bir katkı sağlamıştır? Yazınız.
Eserde Yunus Emre’nin şu dizeleri bu durumu örnekler:
Uyan behey gâfil uyan
Kâfürdür beş vaktin koyan
Mekke’ye evümdür diyen
O Sübhanâllah değil mi?
"Yaratılmışı severiz
Yaratandan ötürü"
Bu dizeler İslamiyet'in mesajlarını halkın kolayca benimsemesini sağlar, esere duygusal derinlik katar ve eserin sanatsal yönünü güçlendirerek tiyatro metnini daha etkileyici hale getirir.
4. Hayatta bir şeylere ulaşabilmek için belirli bir çaba ve süreç gerekir. Okuduğunuz metinde Yunus Emre nasıl
bir çaba göstermiştir? Benzer durumları hayatınızdan örnekler vererek açıklayınız.
Yunus Emre, ilim ve irfanla İslamiyeti, toplumsal barışı ve sevgiyi şiirleriyle halka aşılamak için büyük bir çaba sarf ederek Allaha olan bağlılığını şiirlerinde göstermiştir.
Günlük hayattan örnek verecek olursak Örneğin, çevre temizliği veya eğitimde fırsat eşitliği sağlamak için bir kampanya düzenlemek, Yunus Emre’nin halk için gösterdiği çabayı yansıtır. Sabır ve azimle bir müzik aleti çalmayı öğrenmek, bireyin kendini geliştirmesi için gösterdiği çabayı temsil eder.
5. Türklerin, İslamiyet’i kabul etmeleriyle birlikte İslamiyet’in sevgi ve saygı kültürü pek çok şair tarafın dan
işlenmiştir. Şiirlerinde bu duygu ve düşünceleri işleyen Yunus Emre çağlar aşan bir üne kavuşmuştur.
Okuduğunuz oyunun sonunda yer alan Yunus Emre’nin "Gelin tanış olalım / İşi kolay kılalım / Sevelim
sevilelim / Dünya kimseye kalmaz..." sözünden ne anlıyorsunuz? Bu düşünceyi düstur edinmek günlük
hayatta size neler kazandırır? Yazınız
Yunus Emre’nin bu dizeleri, insanlar arasındaki iletişimin, sevginin ve hoşgörünün önemini vurgularken, aynı zamanda dünyada hiçbir şeyin kalıcı olmadığını ve bu yüzden dostluklara, iyiliğe ve anlayışa önem verilmesi gerektiğini öğütler. Bu düşünceyi düstur edinmek dünyanın gelip geçici olduğunu hatırlamamızı sağlayarak insanlarla olan ilişkilerimizin daha sağlıklı ve huzurlu olmasını sağlar.
6. a) Yunus Emre adlı tiyatro eserinin yapı unsurlarını Çalıkuşu adlı romanın yapı unsurlarıyla karşılaştırınız.
YUNUS EMRE
OLAY ÖRGÜSÜ:
1- Yunus Emre Hacı Bektaşın yanına giderek buğday ister. Hacı Bektaş buğday yerine nefes vermeyi teklif eder ama Yunus Emre buğdayı alır ve Hacı Bektaş dönüş yolunda Yunus Emrenin Tapduk Emreye uğramasını ister.
2- Yunus Emre Tapduk Emreye uğrar ama Tapduk Emre Yunus Emrenin elinde buğday görünce onun selamını almaz.
3- Yunus Emre Hacı Bektaşın evine gelir buğdayı geri verir ve ona kendisine nefes vermesini ister. Hacı Bektaş buğdayı geri alır ve Hacı Bektaş Yunus Emreden dinlerinin güzelliğini insanlara anlatmasını ister.
4- Daha sonra Hacı Bektaş Yunus Emreden Tapduk Emrenin yanına gitmesini ister. Yunus Emre Tapduk Emrenin yanına gider.
5- Yunus Emre Tapduk Emrenin yanndayken Tapduk Emrenin dergahına Huy ata diye birisi gelir. Yunus Emreyi aradığını ve askerlerinin sürekli onun şiirlerini okuduğunu söyler. Tapduk Emre Huy ata ile konuşurken Yunus Emrede karanlığın arkasında kendi şiirlerini Huy Ataya okur.
6- Huy ata başta bu durumu kabullenmesede zamanla Yunus Emrenin şiirleri dilden dile dolaştıkça islamiyet daha da çok yayılır ve Huy Atada müslüman olmuştur.
7- Yunus Emrenin bu başarısı Molla Kasımın da Yunus Emreyi kıskanmasına sebep olur.Molla Kasım bu kıskançlıkla Yunus Emrenin şiirlerini çalarak onları yakar.
8- Yunus Emre ve Bal kız Molla Kasımı takip ederek onu bu yanlışından döndürmeye çalışırlar. Molla Kasım yaptığı hatayı anlayarak Yunus Emreden af diler.
KİŞİLER: Yunus Emre, Hacı Bektaş, Sarı İsmail, Tapduk Emre, Bal Kız, Kadın Ana, Gül Kız, Huy Ata, Molla Kasım
ZAMAN: Eser, Yunus Emre'nin yaşadığı 13. yüzyıl Anadolu'sunda geçmektedir.
MEKAN: Anadolu'nun köyleri ve kasabaları, dergahlar.
ANLATICI: Eserde genellikle üçüncü şahıs anlatıcı kullanılır. Ancak Yunus Emre'nin kendi sözleri ve şiirleri de anlatımı destekler.
BAKIŞ AÇISI: Dramatik bakış açısı benimsenir.
KONU: Yunus Emrenin şiirleriyle İslamiyet yayılırken Yunus Emrenin halkla olan ilişkileri ve sevgi-hoşgörü mesajları.
TEMA
Allah aşkı, sevgi-hoşgörü
OLAY ÖRGÜSÜ:
- Feride’nin çocukluk yılları ve teyzesinin yanında büyümesi.
- Kamran ile nişanlanması ve düğün günü yaşanan ihanet iddiası üzerine Anadolu’ya kaçışı.
- Anadolu’da öğretmenlik yaparken karşılaştığı zorluklar ve halkın dedikoduları.
- Hayrullah Bey ile tanışması ve onunla kağıt üzerinde evlenmesi.
- Hayrullah Bey’in ölümü ve Feride’nin Kamran’a geri dönüşü.
- Kamran’ın Feride’nin günlüğünü okuyarak her şeyi öğrenmesi ve yeniden evlenmeleri.
KİŞİLER:
- Feride: Romanın ana karakteri, idealist bir öğretmen ve güçlü bir kadın.
- Kamran: Feride’nin kuzeni ve aşkı.
- Hayrullah Bey: Feride’ye babacan bir şekilde destek olan doktor.
- Munise: Feride’nin evlat edindiği öğrencisi.
ZAMAN: Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemleri, 20. yüzyılın başları.
MEKAN:
- İstanbul (Feride’nin çocukluk ve gençlik yılları).
- Anadolu’nun köyleri ve kasabaları (Feride’nin öğretmenlik yaptığı yerler).
- Kuşadası (Hayrullah Bey ile yaşadığı dönem)
ANLATICI: Roman, Feride’nin hatıra defteri şeklinde yazılmıştır. Son bölüm ise dışarıdan bir gözlemci tarafından anlatılır.
BAKIŞ AÇISI: Hakim (İlahi) bakış açısı kullanılmıştır.
KONU: Feride’nin idealist bir öğretmen olarak Anadolu’da yaşadığı zorluklar ve Kamran ile olan aşk hikayesi.
TEMA: Sevgi, fedakarlık ve kadınların toplumdaki yeri.
b) İki metin arasındaki yapı farklılığının gerekçeleri neler olabilir? Yazınız.
Remzi Özçelik'in "Yunus Emre" adlı tiyatro eseri: Tiyatro, izleyicilere görsel ve işitsel bir deneyim sunmayı amaçlar. Bu nedenle, metin daha kısa, öz ve sahneye uygun bir şekilde yazılmıştır.
Reşat Nuri Güntekin'in "Çalıkuşu" adlı romanı: Roman, okuyucunun hayal gücüne hitap eder ve karakterlerin duygusal derinliğini daha ayrıntılı bir şekilde sunar. Bu nedenle, metin daha uzun ve betimleyicidir.
Bu gerekçelerle iki metnin yapı unsurları farklılık gösterir.
9. a) Çalıkuşu adlı romanla Yunus Emre adlı tiyatroyu üslup özellikleri bakımından karşılaştırınız. Benzer ve farklı
yönlerini yazınız.
Benzer Yönler:
- Her iki eser de samimi ve içten bir dil kullanılmıştır.
- İnsan sevgisi, fedakarlık ve ahlaki değerler her iki eserde de işlenmiştir.
- Her iki eser de dönemin toplumsal yapısını ve insan ilişkilerini ele alır.
Farklı Yönler:
- "Yunus Emre" tiyatro eseri: Diyaloglar ve sahne talimatlarıyla ilerler. Üslup daha sade ve doğrudan bir anlatıma sahiptir. İzleyiciyi sahnede etkileyen bir görsellik sunar.
- "Çalıkuşu" romanı: Betimlemeler ve iç monologlarla zenginleştirilmiştir. Üslup daha detaylı ve duygusal derinlik içerir. Okuyucunun hayal gücüne hitap eder.
Yorumlar
Yorum Gönder